yaka

is.

1. (衣)领, 领子: açık \yaka 开领 devrik \yaka 翻领 dik \yaka 立领 enli \yaka 宽领 kolalı \yaka 浆硬的领子 Yazın yakası açık giysi giyiyrum. 夏天我穿开领衣服。Ter yakamı kirletti. 汗水弄脏了我的衣领。

2. 岸, 堤, 堤岸, 岸边; 一边, 一侧, 一旁: dere \yakası 河岸 karşı \yaka 对岸; 对面 yol \yakası 路边 Derenin bir yakası çalılık, öbür yakası çamlıkmış. 小河的一边曾是灌木丛, 另一边是松林。Sokağın karşı yakasına geçtiler. 他们到马路对面去了。

3. 地区, 地方; 部分: Anadolu \yakası 安那托利亚部分(土耳其的亚洲部分) Rumeli \yakası 色雷斯部分(土耳其的欧洲部分)

4. 坡地: \yaka tütünü 种植在山坡上的烟草

5. 海́ (帆的)边和角

6. (男上衣衣襟上别勋章等用的)襻儿, 孔: Yakasında zarif bir karanfil. 在他的衣襟上别着一朵漂亮的石竹花。

◇ \yaka bir tarafta, paça bir tarafta 衣冠不整 \yaka ısırmak 觉得奇怪, (感到)惊奇, 惊讶, 诧异; 惊讶地说“真主保佑”\yaka kavramak 央求, 恳求 -den \yaka olmak 对…不闻不问, 对…漠不关心 -i \yaka paça etmek (或 götürmek) (掐着脖子粗暴地)推出去, 揪出去, 轰出去 \yaka paça olmak 打起架来, 相互殴打 \yaka silmek (当思考…时)发抖, 打颤, 战栗 \yaka \yakaya gelmek 相互抓住胸部 \yakadan atmak 得到解救, 摆脱(某种危险), 免受; 逃走 -i \yakadan geçirmek 收为义子 \yakası açılmadık 不寻常的, 没听说过的; 新的, 没有用过的 \yakası açılmadık bir tabir 不堪入耳的话, 淫词秽语 \yakası açılmadık küfür 极难听的骂人话 \yakası açılmamış küfürler 极难听的骂人话 \yakası açılmadık söz (科技等方面的)最新成就; 新思想 \yakası açılmadık yol 非同寻常的方法, 异乎寻常的方法 -in \yakasına asılmak (或 yapışmak) 要求答复, 要求解释; 缠着不放, 纠缠不休: Sonra Ali geldi. Ahmet’in yakasına yapıştı. 阿里后来来了, 缠着艾哈迈德不放。 (iki eli) \yakasında olmak 不会放过, 和某人算帐: Evlâtlarım birer birer dökülmeğe başlarsa iki elim, on parmağım yakandadır. 我的孩子要是一个个都垮了, 我是不会放过你的。\yakasını bırakmamak 不让安静, 打扰, 纠缠不休, 聒絮 \yakasını kaptırmak 落到, 陷入, 遭到; 摆脱不了影响 \yakayı ele vermek 落网, 被抓获, 被抓住: Sonra yakayı ele verirsek ikimiz de hokkanın altına gireriz. 以后我们要是被人抓住, 我们两个人也就要吃苦头了。Sonunda hırsızlar kapana düşerek yakayı ele vermişlerdi. 最终窃贼们还是落入了圈套, 被抓了个正着。\yakayı kurtarmak 得到解救, 越狱 -den \yakayı sıyırmak得到解救, 越狱 \yakayı vermek 被抓, 落到(警察等)手里